ABD’nin New Hampshire eyaleti sağlık yetkilileri dün yaptıkları açıklamada, bir vatandaşın sivrisinek ısırığı ile bulaşan EEEV virüsü nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.
Açıklamada, “ Doğu At Ensefaliti Virüsü (EEEV) enfeksiyonu için pozitif test sonucu çıkan, şiddetli merkezi sinir sistemi hastalığı nedeniyle hastaneye kaldırılan ve hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden Hampstead, New Hampshire'dan bir yetişkini tespit etti.
DHHS, bireyin ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı diliyor. EEEV ayrıca Massachusetts ve Vermont eyaletlerinde de tespit edildi” denildi.
Yetkililer bu vakanın, 2014 yılında üç kişinin hastalığa yakalanması ve ikisinin hayatını kaybetmesinin ardından, New Hampshire'da on yıldır bildirilen ilk EEEV vakası olduğunu söyledi.
'VİRÜSÜN BİR AŞISI VEYA TEDAVİSİ YOK'
Açıklamada virüsün belirtileri ile ilgili olarak, “EEEV, ateş, titreme, kas ağrıları ve eklem ağrısı gibi grip benzeri semptomlara neden olabilir. EEEV ayrıca beyin ve omurilik etrafındaki zarların iltihabı (yani ensefalit ve menenjit) gibi ciddi nörolojik hastalıklara da neden olabilir. EEEV'den ensefalit geliştiren tüm insanların yaklaşık üçte biri enfeksiyonlarından ölür ve diğer birçok kişi yaşam boyu fiziksel veya zihinsel etkiler yaşar. EEEV için bir aşı veya antiviral tedavi yoktur” ifadeleri kullanıldı.
Afrika kıtasında görülen ve maymun çiçeği olarak da bilinen Mpox virüsü nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) küresel halk sağlığı acil durumu ilan ederken, virüs şu ana kadar 16 ülkede görüldü. Maymun çiçeği hastalığının yeni bir pandemi süreci olasılığını gündeme getirmesi gözleri Türkiye’deki sağlık sistemine çevirdi.
Türkiye’de ilk olarak Başkent Ankara’daki Bilkent Şehir Hastanesi’nde 3, Etlik Şehir Hastanesinde bir kişinin, Mpox şüphesiyle karantinaya alındığı bildirildi. Ancak Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, söz konusu iddiaları anında yalanladı.
VATANDAŞLARIN TELAŞLANMASINA GEREK YOK
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’nin sağlık altyapısının olası bir pandemiye hazır olup olmadığına ilişkin Elips Haber’den Sümeyye Aksu’ya açıklamalarda bulundu.
Vatandaşların telaşlanmaması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Ceyhan, pandemilerin seyrinin bulaşıcılık şekline bağlı olarak farklı seyrettiğine dikkati çekti. Ceyhan, “Maymun çiçeği virüsünde bulaşıcılık temas ile oluyor. Dolayısıyla COVID-19'daki gibi solunum yoluyla hızlı bir yayılım olmadığı için birden bire böyle bir günde birkaç bin vaka olmaz” diye konuştu.
Türkiye’de şu anda resmi bir vaka tanısı olmadığını ancak bunun virüsün Türkiye’de olmadığı anlamına gelmediğini söyleyen Prof. Dr. Ceyhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'de vaka vardır zaten. Çünkü bütün dünya yayılan bir hastalık. Önlem almazsanız girişlerde insanlara bazı sorular sormazsanız ve basit bir gözlem yapmazsanız, vaka olmaması son derece doğaldır. Ancak bununla da önleyemezsiniz zaten. Çünkü hasta kuluçka süresiyle gelir ya da döküntüler çıkmadan önce. Onda da bir hekimin bile maymun çiçeği düşünmesi mümkün değil.”
Çiçek aşısının Türkiye’de olmadığını belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Risk grupları için aşı gerekiyor. Aşısı var ve bilinen en eski aşılardan bir tanesi. Çiçek hastalığını ortadan kaldıran aşı ile aynı aşı. Ancak çiçek hastalığı ortadan kaldırılınca, aşıyı da ortadan kaldırdılar. 1980'lerden önce doğanların bu aşısı var. Çiçek aşısı maymun çiçeği virüsünü önlemek için yeterli olabilir. Zaten yapılabilecek başka bir önlem yok. Kullanılan çiçek aşısı Amerika dışında bir ülkede olmadığı için bu aşı mecburen dışarıdan sadece risk gruplarına alınacak” ifadelerini kullandı.
EN RİSKLİ İL İSTANBUL
Türkiye'de maymun çiçeği virüsü açısından İstanbul’un çok riskli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ceyhan, "İstanbul'daki risk Elazığ'da yoktur. Afrika ile ilişkilerine baktığımız zaman Türkiye'nin en riskli ili İstanbul. Afrika'dan bir sürü insan geliyor, gidiyor. Afrikalılar İstanbul'a geliyor gidiyor. Dolayısıyla farklı bölgelere göre farklı önlemler alınması gerekebilir” değerlendirmesinde bulundu.
MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ NEDİR?
M-Çiçeği, Poxviridae ailesindeki Orthopoxvirus cinsinin bir üyesi olan M-Çiçeği virüsünün (MPox) neden olduğu bir hastalıktır.
Orthopoxvirus cinsinin diğer üyeleri Camelpox, Cowpox gibi diğer canlı türlerinde de görülebilen zoonotik virüslerdir. Aynı ailenin insana özgü türü olan ve genel olarak bilinen ismi ile çiçek hastalığına neden olan Variola virüsü, etkin aşılama ile 1980 yılında dünya üzerinden eradike edilmiştir.
M-Çiçeği, öncelikle Orta ve Batı Afrika'nın tropikal yağmur ormanlarında endemik olarak görülen ve zaman zaman dünyanın diğer bölgelerine buradan yayılan, az sayıda görülen viral bir zoonotik hastalıktır.
Klinik olarak; ateş, halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, kızarıklık ve büyümüş lenf nodları ile kendini gösteren hastalık bir dizi tıbbi komplikasyona neden olabilir. Semptomları genellikle 2-4 hafta süren ve kendi kendini sınırlayan M-Çiçeği ağır vakalara da yol açabilmektedir.
Orta Afrika’daki vakalarda %10 ile en yüksek fatalite oranı saptanırken, Batı Afrika’da bu oran %1 olarak saptanmıştır. 2022 yılından sonra pandemik hale gelen formu
ile bağışıklık sistemi normal kişilerde fatalite oranı binde 1’in altındadır.
M-Çiçeği döküntüleri, 1980 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından dünya çapında eradike edildiği ilan edilen çiçek hastalığının döküntülerine benzer. M-Çiçeği, çiçek hastalığından daha az bulaşıcıdır ve daha hafif seyirli bir tabloya neden olur.
Çiçek hastalığına karşı kullanılan aşılar, M-Çiçeğine karşı da belirli oranda bir koruma sağlamaktadır. Çiçek hastalığının tedavisi için geliştirilen antiviral ajanlar, M-Çiçeği tedavisi için de kullanılmaktadır.
KAYNAK:HABER7