Alimlerden biri, talebesi ile gezerken, bir tarlanın tarafındaki ağaçlardan birinin altında eski bir çift ayakkabı gördüler. çok açık ki yörede çalışan birisinin ayakkabısıydı.
Talebe :
“Hocam bu ayakkabıyı saklasak da, sahibi vardığında ayakkabısını bulamayınca, o anki halini seyretsek, ne dersin ? ” dedi.
Hoca:
“Sevincimizi başkalarının üzüntüsü üzerine kurmak doğru değildir. Gel şöyle tecrübe edelim; sen zengin bir ailenin çocuğusun, bu ayakkabının içine bir miktar para bırak, sahibi gelip bunu gördüğü zamanki sevincini seyredelim” dedi.
öğrenci bu teklifi daha güzel buldu ve adamın ayakkabısının içine bir miktar para koydu. Hocası ile görünmeyecek şekilde bir ağacın arkasına saklandılar.
Bir müddet sonra, ayakkabının sahibi geldi..
Talebe bu teklifi daha güzel buldu ve insanın ayakkabısının içine bir miktar para koydu.Hocası ile görünmeyecek şekilde bir ağacın arkasına saklandılar.
Bir süre sonrasında, ayakkabının sahibi geldi. Elbiselerini değiştirdi, ayakkabısını giyerken içinde bir şey olduğunu farketti. Baktığında bunun para bulunduğunu gördü. Bir müddet etrafına bakındı, hic kimseyi göremeyince, dizleri üserine oturdu ve ellerini açıp:
” Ya Rabbi, eşimin hasta, çocuklarımın aç olduğu
Sence malumdur, verdiğin bu nimet için Sana sonsuz şükürler olsun,” deyip gözyaşlarına boğuldu ve uzun bir süre ağladı. Bunu gören Hoca ile talebesi de göz yaşlarını tutamadılar…
Sonrasında Hoca talebesine döndü :
” Bu ilk tekliften daha güzel olmadı mı , şu an daha mutlu değil misin?” dedi.
Talebesi:
” Evet Hocam, daha sevinçliyim. Şimdi, daha öncesinden anlamadığım şu cümlenin manasını anladım : Verdiğin vakit, almış olduğun zamankinden daha mutlu olursun”.
Hocası dedi ki:
Üsteki Resimden öteki Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz